Geri Dön

c1-c2 seviyesi phrasal verb listesi

Genel

08.06.2025 10:38:53

c1-c2 seviyesi phrasal verb listesi - SPEAXON Blog Görseli
Phrasal verbs bilmeyen biri İngilizceyi tam anlamıyla konuşamaz. Bilmek yetmez, doğru bağlamda kullanmak gerekir.

Brush up on – Bilgiyi tazelemek


Come down to – Bir şeye bağlı olmak


Crack down on – Sert önlem almak


Cut back on – Azaltmak


Face up to – Gerçekle yüzleşmek


Get around to – Nihayet vakit bulmak


Let down – Hayal kırıklığına uğratmak


Look down on – Küçümsemek


Make up for – Telafi etmek


Narrow down – Seçenekleri azaltmak


Play down – Önemini küçümsemek


Pull off – Başarmak (zor bir şeyi)


Run out of – Tükenmek


Stand up for – Savunmak


Take on – Üstlenmek / Rekabete girmek


Talk (sb) into (sth) – Birini ikna etmek


Talk (sb) out of (sth) – Birini vazgeçirmek


Think over – Düşünüp taşınmak


Weigh in on – Görüş bildirmek


Wind up – Sonuçlanmak, kendini bir durumda bulmak


Boil down to – Özü şu olmak


Carry out – Gerçekleştirmek


Cut off – Bağlantıyı kesmek


Drag on – Uzayıp gitmek (sıkıcı şekilde)


Fall through – Suya düşmek, gerçekleşmemek


Follow through – Sonuna kadar uygulamak


Hold off – Ertelemek


Iron out – Sorunları çözmek


Lay off – İşten çıkarmak


Pass out – Bayılmak


Pass up – Fırsatı geri çevirmek


Pull through – (Zorlu bir durumu) atlatmak


Rule out – Göz ardı etmek, seçenek dışı bırakmak


Settle down – Yerleşmek, düzene girmek


Single out – Ayırmak, seçmek


Stick to – Sadık kalmak, bağlı kalmak


Take apart – Parçalara ayırmak


Talk down to – Üstten konuşmak


Track down – İzini sürüp bulmak


Turn down – Reddetmek


Use up – Tüketmek


Wear off – Etkisini yitirmek


Work out – Çözmek, işe yaramak


Zero in on – Odaklanmak


Account for – Açıklamak, nedenini göstermek


Back down – Geri adım atmak


Break off – Aniden sona ermek (ilişki, görüşme)


Get by – Geçinmek, idare etmek


Keep up with – Ayak uydurmak


Look into – Araştırmak


Act on – Bir bilgiye göre harekete geçmek


Adhere to – Kurallara uymak


Bail out – Zor durumda birini kurtarmak


Bank on – Güvenmek, bel bağlamak


Bear with – Sabretmek


Break down – Bozulmak / duygusal olarak çökmek


Bring about – Sebep olmak


Call off – İptal etmek


Carry on with – Devam etmek


Check in – Giriş yapmak (otel, havaalanı)


Check out – Otelden çıkış yapmak / incelemek


Clamp down on – Baskı uygulamak


Come forward – Öne çıkmak, ortaya çıkmak


Count on – Güvenmek


Draw up – (Plan vb.) hazırlamak


Drop in – Habersiz uğramak


End up with – Sonuç olarak elde etmek


Fall apart – Dağılmak, kötüye gitmek


Fizzle out – Yavaşça sona ermek


Get ahead – İlerlemek, başarılı olmak


Give away – Bağışlamak / sırrı açığa vurmak


Go after – Peşine düşmek


Go over – Gözden geçirmek


Hold on to – Sıkı sıkıya tutunmak


Keep at – Devam etmek, bırakmamak


Knuckle down – Ciddi şekilde çalışmaya başlamak


Live up to – Beklentileri karşılamak


Look back on – Geçmişi hatırlamak


Opt out of – Çekilmek, katılmamayı seçmek


Pick up on – Fark etmek, yakalamak


Point out – Dikkat çekmek, belirtmek


Put forward – Öne sürmek (fikir, öneri)


Put up with – Katlanmak


Read up on – Hakkında bilgi edinmek


Resort to – Son çare olarak başvurmak


Run by – Bir fikri birine danışmak


Set out to – Bir şeyi yapmaya başlamak (amaçlı)


Show up – Ortaya çıkmak


Sort out – Düzenlemek, çözmek


Step down – Görevden ayrılmak


Step up – Artırmak, hızlandırmak


Take over – Devralmak


Talk (sth) over – Bir konuyu tartışmak


Tear apart – Parçalamak, yıkmak


Think ahead – İleriye dönük plan yapmak


Tone down – Yumuşatmak (ifadeyi, sesi)


Turn out – Ortaya çıkmak (sonuç olarak)


Vouch for – Teminat olmak, kefil olmak


Walk away from – Bırakmak, terk etmek


Zoom in on – Yakınlaştırmak, odaklanmak